Mücadele ve Sevgiyle yeni bir Zamana Nûdem

12.00

Mücadele ve Sevgiyle yeni bir döneme Nûdem
Uta Schneiderbanger’in hayatından
Editörler: Uta’nın Dostları

Editörler: Uta’nın Dostları
c/o Ceni
Kurdisches Frauenbüro für Frieden e.V.
Kurdish Women’s Office for Peace
Buroya Asitıyê ya Jinên Kurd
Oranienstr. 159
10969 Berlin (Germany)
E-mail: ceni_frauen@gmx.de
Web: www.ceni-kurdistan.com
twitter: @ceni_v
1. Auflage in Deutsch, Juni 2010
Druckerei: Steingass Offsetdruck GmbH, Köln
ISBN: 978-3-941012-16-5
1. Auflage in Türkisch, Mai 2021 / Türkçe 1. baskı, Haziran 2021
Verlag: Wesanên Meyman, Berlin
ISBN: 978-9-083167-11-4

ZİLAN – Sosin dağının tanrıçası

12.00

ZİLAN

Sosin dağının tanrıçası

Şîlan Munzur

Newaya Jin gazetesinin katkılarıyla

Birinci Baskı: Haziran 2023

Kapak Çizim: Gernas Aras

ISBN: 9789083288192

 

“Kurtuluşu getirecek olan, insanlar uğruna, insanlığa duyduğu sevgi uğruna kendini kurban edecek, ölümüyle kendi kendisini bilginin eylemine dönüştürecek; bu, onun evrene fırlatıp atacağı eylem olacak, fırlatıp atacak ki, böylesine yüce düzeydeki bir yardımın imgesinden Yaradılış tekrar doğabilsin.”

Vergiliusun Ölümü/Hermann Broch

Yalnızca fedakarlıkla yeni dünyalar doğar.

Terra Nostra/Carlos Fuentes

Kobanê Direniş Güncesi

12.00

Kobanê!
Bir direniş destanı, bir sevinç çığlığı, kızıl yıldızın zafer türküsü…
DAİŞ barbarlığına karşı insanlığın kurtuluş umudu,
Vîyan, Gelhat ve Arîn Mirkanların destansı kahramanlık öyküsü…
Direnişin içinde bütün bir Kobanê sürecini anı anına yaşayan Komutan
Sefkan arkadaşın kaleminden, geleceğe bırakılan tarihi bir miras…
Ellerle kazılarak kan-ter içinde yaratılan bir direniş destanının öyküsü…

Dinlerin Toplum ve Devletçi Uygarlıkla İlişki ve Çelişkisi

15.00

Açık ki başarılı bir zihniyet aydınlanması tarihin özlü genel kavrayışı kadar, çağdaş bilim ve felsefenin ufkunu yakalamayı da ön koşul sayar. Batı bilim ve felsefesini özümsemeden, tarihle buluşturup sentez oluşturma imkânı yoktur. Bu iş öyle İslamcılıkla, Budacılıkla yürüyecek bir iş değildir. Savunmamda taslak niteliğinde de olsa Batı zihniyeti ile körce olmayan bir çatışma vardır. Çok özlü ve dürüst ulaşmaya çalışıyorum. Benim için Batı zihniyeti ile tatmin olmak mümkün görünmemektedir. Çok büyük moral zaafları var. Ama olağanüstü bilimsel bilgi derinliği var. En kıskandığım taraf bunu başarma yetenekleridir. Bu yüzden saygı duyuyorum. Bununla birlikte çok büyük bir hastalığın veya noksanlığın bu alandan kaynaklandığına eminim. Moral, etik olarak çağdaş bir rahip olmaktan öte bir değerleri olmadığı kanısındayım. Bu zaaflarını giderebileceklerini sanmıyorum. Doğayı ve toplumu adeta yercesine bu kadar amansız yaklaşmak ürküntü veriyor. Bilmek kadar bir etik değeri de yaratmalıydılar. Sistemi etiksiz bırakmak nasıl vicdanlarına, aydın zihinlerine sığdı? Kim, ne onları etkisiz kıldı? Belki de çoktan iktidar onları satın almıştır. Bilim sınıfı, işçilerden daha kötü patronajdır, bağımlıdır. Umutsuzluğumun nedeni budur. Hâlbuki Rönesans’ta ne yaman direnişçiydiler! Giordano Bruno’yu ne kadar güncelleştirebiliriz? Yine Sokrates’i seslendirebilir miyiz? Hiç kimse bu büyük zihniyetlerin yitik olduğunu iddia edemez. Etmemesi ve yaşatılması gerekir. Mevlana, Hallac-ı Mansur, Mani, Sühreverdi gibilerinin de canlandırılması gerekir. Peygamberce olanın ruhunu, özünü de çağdaşlaştırmak gerekir. Onların bir anlamda ölmediklerini bilerek ve gerçek temsillerini yaparak yaşamak gerekir. Bu halkalar gerekli güncel zihniyete bizi yakınlaştırabilir. Çağımızın soy değerlerini ayırt edebilirim. Fakat kötü yenilenleri canlandırmak pek yaratıcı etki bırakmayacaktır.

1 2 3