12.00

TENDÜREK DAĞI’NDA mis kokulu sabunlar

TENDÜREK DAĞI’NDA
mis kokulu sabunlar
Eylem KAHRAMAN
Newaya Jin gazetesinin katkılarıyla
Kapak çizim: Sinan Hezer
Birinci Baskı: Ekim 2020
İkinci Baskı: Şubat 2021
Üçüncü Baskı: Eylül 2023
ISBN: 9789083028798
Weşanên Meyman

,
Share

Bazı insanlar yüreğine dağları sığdırır. Onlar çok özel ve o kadar da güzel insanlardır. Bazen bir dernekte, bir tren istasyonunda, eylemde, yürüyüşte karşılaşırız onlarla. Çoğumuz yüreğinde taşıdığı dağlardan habersiz, bir selam verir, geçer gideriz yanından. Kimimiz de durur, konuşur, onların yüreğine dokunmak isteriz.

Zemyan onlardan biriydi. Onunla Ağustos 2015’te tanıştık. İlk karşılaşmamızda görür görmez sevdim bu nev-i şahsına münhasır kadını. Kendimi tanıttım hemen. Beni ismen tanıyormuş zaten. Birlikte dışarı çıktık.

“Yazı yazıyormuşsun” dedi, “Newaya Jin’a da yazsana.”

Yazdığım site kısa bir süre önce kapatılmıştı. Köyden yeni gelmiştim. Çok iş birikmişti. O ara pek yazasım da yoktu. Biraz sohbet ettik, birbirimize telefon numaralarımızı verdik.

İki ay kadar sonra bir etkinlikte sunucuydu Zemyan. Sözü konuşmacılara bırakmadan evvel bir Ekim ayında Tendürek Dağı’ndaki bir çatışmada vurulan Kürdistan Azad’ı çok kısa anlatıp onu andı. Kürdistan’ın öyküsü beni öylesine etkiledi ki, günlerce onu düşündüm.

“Heval, Kürdistan Azad’ı yazmalıyım. Öyküsü beni rahat bırakmıyor…” diye bir mesaj attım bir gece Zemyan’a. Gecenin o vakti yanıtlamasını beklemiyordum, ama sonraki günlerde mesajın iletilmediğini gördüm. “Telefon numarasını yanlış mı kaydettim?” diye düşünürken bir gece vakti cevap yazdı:

“Şu anda uzak bir yerdeyim. Gelince konuşuruz.”

Bir akşam eve geldi. Bana Kürdistan Azad’ı anlattı. O gece sabaha kadar uyumadık ikimiz de. Kahvaltı ederken konumuz yine Tendürek’ti elbette. Laf durmadan lafı açıyordu. Ben sordukça o anlatıyor, öykü öyküyü çağırıyordu. Bir gün dedim ki Zemyan’a:

“Neden yazmıyorsun tüm bunları?” Kürt Halk Önderi’nin bizzat kendisi, “onlarca arkadaş yanınızda şehit düşüyor, isimlerini bile bilmiyorsunuz. Unutulup  idiyor. Mezarlarının nerede olduğu dahi bilinmiyor. Bu büyük bir trajedidir” dememiş miydi?

Zemyan’ın böyle bir niyeti yoktu. Öyleyse biri yazmalıydı ve bu kişi neden ben olmayaydım? Önemli olan aslında kimin yazdığı değil, yaşananları kayıt altına almaktı. Bu durumda Zemyan şahsında 1991-’96 yılları arasında Tendürek Dağı’nda yaşananları yazmak istedim.

Zemyan’ı ikna etmek kolay olmadı tabii. Zira her anlattığı olayda o yıllara gidiyor, sabahlara kadar uykusuz kalıyordu. İkincisi süreç çok yoğundu, ama ben öykülerin peşine düşmüştüm bir kere…

Bizim hikâyemiz binbir gece masallarına dönüşmüştü. Zemyan her geldiğinde bir yaşanmışlığı anlatıyordu bana. Bir 1993’teki bir olayı, bir 1995’i, bir 1994’ü. Onun parça parça anlattığı her şeyi ben de parça parça yazıp sonunda hepsini bir puzzle gibi bir araya getirdim. Takdir edersiniz ki, bu hiç de kolay olmadı.

Yazım sürecinde yazdığım konu ve olaylarla ilgili bulabildiğim tüm yazılı kaynakları okudum. Çalışmada yer alan bazı bölümleri test etmek amacıyla öyküleştirip edebiyat etkinliklerine gönderdim. Bu öykülerin dereceye layık görülmesi daha da motive etti beni. Çalışmayı okuyan, görüş ve önerileriyle destek sunan gazeteci ve yazar arkadaşlarım da cesaretlendirdi hep. Onlara teşekkürlerimi sunuyorum.

Eylem Kahraman

Elinizdeki kitap yer yer kurgulanmış, karakterlerin çoğu gerçek adıyla yer alırken bazı kişilerin de adları değiştirilmiştir.

book-author

format

Reviews

There are no reviews yet.

Be the first to review “TENDÜREK DAĞI’NDA mis kokulu sabunlar”

Your email address will not be published. Required fields are marked *